İnsan ilişkileri her zaman kolay değildir; özellikle de romantik ilişkiler… İyi bir sevgili, eş olmak için çiçek almak, küçük sürprizler yapmak gibi herkesin kendi yöntemleri olsa da bilim insanları sonunda asıl formülü açıkladı.
Western Kentucky Üniversitesi tarafından yürütülen yeni bir araştırma; algısal, davranışsal, sınıflandırıcı ve etkileşimli faktörlerin hepsinin mutlu bir ilişki kurmada rol oynadığını iddia ediyor. Örneğin araştırmaya göre; güvensizlik ve kıskançlıktan uzak duran partnerler, romantik açıdan son derece yetkin kabul ediliyor.
Araştırmanın baş yazarı Michelle R. Persich Durham, “Araştırmamız ilişkilerde problem çözerken sosyal bilişsel süreçlerin önemini gösteriyor. Romantik açıdan yetkin insanlar ilişkilere daha olumlu bakmaya yatkın ve ilişkilerle ilgili endişe ve şüpheler konusunda da daha az eğilimli” dedi.
KENDİLERİNE BENZEYENLERİ ARIYORLAR
Durham, aynı zamanda bu tip kişilerin, benzer şekilde yetkin olan ve kendilerini para ve statü gibi dışsal niteliklerin aksine nezaket gibi içsel niteliklere sahip olarak tanımlayan partnerlerle çıkma eğiliminde olduklarının da ortaya çıktığını belirtti.
Uzmanlar, araştırmalarının bir parçası olarak, ilişkileri gündelik flörtten evli olanlara kadar farklı ilişki durumlarına sahip, ağırlıklı olarak heteroseksüel 171 çiftle anket yaptı. Katılımcılara basit yaşam tarzı farklılıklarından, bir partnerin gizli Tinder profili olması halinde yaşanabilecek sorunlara kadar 10 kurgusal senaryo verildi.
Her bir partnere, mevcut sorunlara nasıl tepki verecekleri soruldu ve verdikleri yanıtlar, onların romantik yeterliliklerini belirlemek için kullanıldı.
Genel olarak bilim insanları, ilişkilerinden en memnun olanların erişilebilir ve duyarlı ortaklar olduğu sonucuna vardı. Ayrıca iyimserliğin de son derece önemli olduğuna dikkat çektiler.
PARTNERLERİN ÖZELLİKLERİ DE ÖNEMLİ
Ancak uzmanlar, “yeterli” bir sevgili olmanın, partnerlerin özelliklerine de bağlı olduğunu iddia ediyor.
Her iki partnerin de iyimserliği, sosyalliği ve erişilebilirliği dengeliyse, romantik tatmin de artar. Aslında benzer zekâ, çekicilik, para, statü ve nezaket seviyelerine sahip ortakların uzun vadede çok daha iyi anlaşacağına inanılıyor.
Uzmanların dikkat çeken bir diğer teşhisleri de tutkunun ilişkide çok da önemli olmaması. Hatta araştırmacılar zamanla tutkunun ortadan kalktığını ileri sürüyor.
HER ŞEY ÖZ FARKINDALIKLA BAŞLIYOR
Dr Louise Goddard-Crawley ve Dr Gurpreet Kaur, kendi romantik yeterliliğimizi keşfetmemizin ilişkileri geliştirmeye yardımcı olabileceğine inanıyor.
Ve Dr. Kaur şunları söylüyor: “Kişinin kendi, romantik yeterliliği hakkında düşünürken ve ilişkilerde kendimizin en iyi versiyonu haline gelirken dikkate alınması gereken birçok şey var. Yolculuğumuz, kendi yaşam deneyimlerimizi ve bunların bizi nasıl etkilediğini düşünmek için zaman ayırmak anlamına gelen öz farkındalıkla başlamalı.”
Dr Goddard-Crawley ise şunları söyledi: “Bağlanma teorisinin merceğinden bakıldığında romantik yeterlilik, bireyin sağlıklı, güvenli romantik bağlar kurma ve sürdürme kapasitesine bağlı. Hayat ilerledikçe, ilişkiler de çeşitli zorluklara ve geçişlere uyum sağlamalı. Romantik yeterlilik, değişimi kucaklama ve bir partnerle birlikte hayatın sayısız dönüm noktalarını ve dönüşlerini iş birliği içinde yönetme yeteneğini kapsar.”