Seçimden en kârlı çıkan Özgür Özel’di. Hem grup başkanı oldu hem kendi ekibinden Ali Mahir Başarır’ın grup başkanvekili olmasını sağladı. Hem de kendi ekibinden Aysu Bankoğlu genel başkan yardımcısı oldu. Bu durumda Özgür Özel’in Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi bekleniyordu. Ama Özgür Özel, İsmail Saymaz’a yaptığı açıklamada, “Sorumluluktan kaçmayacağım” dedi.
ÖZGÜR ÖZEL’İN TAKTİĞİ
Özgür Özel, bir yandan “Genel Başkanlığa adayım” mesajını veriyor ama aynı zamanda pazarlığa açık olduğunu gösteriyor. “Kaybeden takımda santrafor olmak yerine şampiyon takımda her mevkide oynamaya talibim. Sorumluluk almaktan kaçmayacağım. Gerekirse en geniş mutabakatın parçası olan bir anlayıştan geri durmayacağım” diyor.
KILIÇDAROĞLU DEĞİŞSİN AMA
Özgür Özel, hem Kılıçdaroğlu’nun değişmesine yeşil ışık yakıyor hem Kılıçdaroğlu tasfiye ediliyor havası verilmesinden kaçınılmasını istiyor. Kılıçdaroğlu’na karşı vefalı olunmasını öneriyor. Özgür Özel tecrübeli bir siyasetçi. Kılıçdaroğlu değişsin ama bu değişim Kılıçdaroğlu’na rağmen değil, onunla birlikte olsun diye akılcı bir yol öneriyor. Peki bu başarılabilecek mi?
İKİNCİ ADAM OLUR MU?
Özgür Özel kendini bağlamadı. Bu yarışta ben de varım diyerek ortaya çıktı. Özgür Özel, kurultay sürecinde önemli bir rol oynayıp kurultay sonrası önemli bir koltuk elde etmeyi planlıyor. Grup başkanı olmak önemli bir görev değil mi? Önemli. Ama Özgür Özel parti yönetimine göz dikmiş durumda. Başarabilirse, CHP’ye Genel Başkan olmak istiyor, başaramazsa kazanan ismin yanında ikinci adam olmaya oynuyor. Burada yanlış olan bir şey yoktur. Ama başarılı olabilecek mi, orası belli değil.
KILIÇDAROĞLU NE YAPACAK?
Kılıçdaroğlu ise değişim taleplerini görmüş durumda. Onun karşısında direnmek yerine kurultay sürecini başlattı. Yerel seçimler ona konjonktürel bir avantaj sunuyor. “Belediye başkan adaylarını ben belirleyeceğim” diyerek yerel seçimler öncesinde gücünü kullanmak istiyor. Gerekirse Ekrem İmamoğlu ile kurultayda çarpışmayı göze almış durumda.
İMAMOĞLU’NUN STRATEJİSİ
Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkanlığı için kararlı. Ancak bunu ekim ayında yapılacak olan kurultayda Kılıçdaroğlu ile çarpışarak değil, Kılıçdaroğlu’nun çekilmesini sağlayarak başarmak istiyor. Onun için değişim talebini güçlü tutuyor. “Menzile yürüme hususunda net olarak kararlıyım” dedi.
İMAMOĞLU’NUN A PLANI
İmamoğlu’nun bir A planı var, bir de B planı yapmış durumda. Bu kez daha akılcı hareket ediyor. İlk aşamada Kılıçdaroğlu ile bir kurultay savaşı yaşamak istemiyor. A planı Kılıçdaroğlu’nu çekilmeye zorlamak. Bunun için medya desteğini ve kendisiyle birlikte hareket eden belediye başkanlarını kullanıyor. Kurultay tarihi yaklaştığında CHP’nin ileri gelenlerinden heyetler oluşturup Kılıçdaroğlu’na göndermeyi planlıyor. Muharrem İnce’ye, Kılıçdaroğlu lehine çekilmesi için baskı yapıyorlardı ya, bu kez de Kılıçdaroğlu’na “Kurultayda aday olma, İmamoğlu lehine çekil, parti içi mücadele yaşanmasın. Sen onursal genel başkan ol” diye baskı yapacaklar.
B PLANINDA NE VAR?
Kılıçdaroğlu’nun kurultayda aday olmasını önleyemezlerse B planını devreye sokacaklar. Ancak Ekrem İmamoğlu kazanabileceğini görürse aday olur, görmezse yeni bir durum değerlendirmesi yapabilir. Sağlamcıdır. Bu işler öyle organize bir şekilde yürüyor ki, CHP’deki yeni süreci biraz, Ecevit’e, “Sen çekil, yerine Hüsamettin Özkan gelsin” diye baskı yapıldığı döneme benzetiyorum.
KILIÇDAROĞLU PLANI BOZULABİLİR
O zaman Ecevit direnmişti. Bu kez de Kılıçdaroğlu’nun oyunu görüp direneceğini ve çekilmeyeceğini düşünüyorum. Eğer Kılıçdaroğlu, bunlar İstanbul sermayesinin baskısıyla CHP’yi ele geçirmek istiyorlar diye bir kampanya yaparsa Ekrem İmamoğlu’nun planlarını bozabilir. Çünkü Kılıçdaroğlu hâlâ güçlü.
SÜRECİN ÖNÜ AÇILDI
CHP’nin yeni Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) dünkü toplantısında da kurultay sürecine ilişkin değerlendirmeler yapılırken, Parti Sözcüsü Faik Öztrak da toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında İmamoğlu ve Özel’in çıkışları ve değişim tartışmalarıyla ilgili soruyu şöyle yanıtladı: CHP’de değişimin nasıl gerçekleşeceği bellidir. Bu partinin 100 yıllık tarihi geçmişine, güçlü kurumsal yapısına ve meri mevzuata göre bu süreç gerçekleşir. Genel Başkanımız kendi iradesi dahilinde gerçekleştireceği değişimi yapmış, MYK’sını değiştirmiştir. Yeni MYK da ilk toplantısında kurultay takvimini başlatarak örgütlerde değişimin önünü açmıştır. Bundan sonraki süreci üyeler, ilçe, il ve kurultay delegeleri belirleyecektir. Kurultay iradesinin en sağlıklı biçimde oluşması için de herkes elinden geleni yapmalıdır ve yapacaktır.
YENİLENEREK SEÇİME
MYK toplantısının ardından “Kongre sürecinde bir yenilenme, tazelenme sürecine de şahit olacağız” diyen Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bunun da enerjinin yerel seçimlere yönlendirilmesine büyük katkılarının olacağını söyledi. Öztrak “CHP olarak biz bu seçimlerde mevcut yönetimi tarihi bir yenilgiye uğratmak konusunda kararlıyız. Bunun için de elimizden geleni yapıyoruz. Onlar bir takım hazırlıkları yaptıklarını söylüyorlar, biz daha fazlasını yapıyoruz” diye konuştu.
‘KIRSAL’ TEPKİSİNE YANIT
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun televizyon programında Seçim yenilgilerinin nedenlerini açıklarken kırsaldan oy alamamalarına ilişkin açıklamalarına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisini de değerlendiren Öztrak, şöyle devam etti: “Genel Başkanımız bir, iki ve üç sandıklı yerlerdeki seçim sonuçlarını açıkladı. Bunu yaparken de vatandaşı değil kendimizi eleştirdi. Genel Başkanımız bu bölgelerde oyların daha düşük olmasını buralarda yeterli çalışma yapmamamıza bağladı. Cumhurbaşkanı ise çıkmış bizim tam tersini söylediğimizi iddia ediyor. Zaten bugüne kadar siyaseti de hep böyle yaptı. Biz sorumluluğumuzu biliyoruz ama karşı tarafın da yaşadığı psikolojik sıkıntıları, Genel Başkanımızın bu seçimlerde aldığı 25 milyon oyun karşı taraf üzerinde yarattığı baskıyı gayet net biçimde görüyoruz.”
ÖZCAN: KILIÇDAROĞLU’NUN KARŞISINA KİMSE ÇIKMAZSA ADAYIM
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, CHP Genel Başkanlığı’nın en çok İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yakışacağını söyleyerek, “Bu cesareti kimse gösteremezse eğer, üzerimize vazife düşerse ben şahsım adına kaçınmam” dedi. CHP’den bir yıl süreyle geçici olarak ihraç edilen Tanju Özcan, dün sabah düzenlediği basın toplantısında “Cezam saat 17.00 itibarıyla sona eriyor. Cezanın sona ermesiyle resmi üyeliğim Yargıtay’a gönderilecek. Benim herhangi bir başvuru yapmama gerek yok. Ayın 13’ünde verilmişti, ayın 12’si itibarıyla cezam bitmiş oluyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na partimiz genel sekreterliği tarafından yazı yazılacak ve tekrar asil üyelik sıfatını kazanmış olacağım” dedi.
İMAMOĞLU KAÇMAMALIDIR
Özcan, kamuoyunda CHP’yi yönetebilecek en güçlü isim olarak Ekrem İmamoğlu’nu gördüğünü ifade ederek, şöyle konuştu: “Bu sadece genel başkan değişimi ile de yeterli kalmamalı. Tüzük değişikliği yapılmalı, parti programı yeniden yazılmalı. Çünkü çok eski bir program. Şu an kamuoyunda en güçlü isim Ekrem İmamoğlu. İmamoğlu bu görevden kaçmamalıdır, ben kaçmayacağını ümit ediyorum. Onun dışında CHP’yi yönetebilecek genç, nitelikli arkadaşlarımız da var. Bu cesareti kimse gösteremezse eğer üzerimize vazife düşerse böyle bir siyasi hareketten ben şahsım adına kaçmam.”