Güzel olmak tüm kadınların ortak isteği. Hatta erkelerin de son yıllarda estetiğe çok önem vermesi tıbbın bu alanda çok ilerlemesini sağladı. Saç ekimi konusunda dünyada artık rakipsiz olan, tüp bebek gibi konularda dünyayla yarışan türkiye, klasik estetik operasyonların yanında yapılması çok zor, hatta bir çok ülkede yasaklı operasyonların da merkezi haline geldi.
Mesela Brezilyalı kadınların sahip olduğu popolara sahip olmak isteyen kadınlardan göz rengini değiştirmek isteyenlere, bekaretlerini yeniden kazanmak isteyenlere kadar dünya kadınlarının uğrak yeri olan ülkemizde Liposuction gibi tartışmalı konularda da sınırların zorlanması kilo takıntılı kadınların yönünü Türkiye2ye çevirmesine neden oluyor.
Çok ucuza Kim Kardashian gibi popo, mankenler gibi ince, çoluk çocuk sahibi ve bakire olmak isteyen kadınların Türkiye'deki sağlık merkezlerine akın etmesi Avrupa'da ciddi anlamda sorgulanıyor.
Yasadışı bekaret onarımı
İngiliz medyası, bekaret onarımı adı verilen kızlık zarı ameliyatına geniş yer ayırdı. İngiltere'de yasak olan bu ameliyatın ülkedeki müslüman nüfus tarafından sıklıkla kullanıldığı hatırlatıldı. Aile içi tecavüzlerin ya da evlilikten önce cinsel ilişki yaşanması sonucunda kadınların bu yola başvurduğu anlatıldı.
Türk Estetik web sitesinde, ilk kez evlenecek bir kadının sahip olmak isteyebileceği bir şey olarak kızlık zarı estetiğinin reklamını yapıyor.
Hymenoplasti İstanbul adlı başka bir klinik bu prosedürde uzmanlaşmıştır ve 'çift için daha fazla kanama ve memnuniyet' vaat eden süper himenoplastiler sunmaktadır.
Ayrıca bazı kadınlar için kültürel, dini, sosyal veya etnik nedenlerle bekarken kızlık zarının sağlam olmasının önemli olduğunun altını çiziyor.
Ancak vajinal ilişki öyküsünü kanıtlayabilecek bilinen bir muayene yoktur ve himenoplasti kanamayı garanti etmez.
Kampanyacılar, bekaret testinde 'başarısız' olan herhangi bir kadın veya kızın sözde namus cinayeti riskiyle karşı karşıya kalabileceğine dair Birleşik Krallık yasağından önce endişelerini dile getirdiler.
Birleşik Krallık'ta namusa dayalı tacizi sona erdirmeyi amaçlayan bir hayır kurumu olan Karma Nirvana, Birleşik Krallık'ta her ay en az bir 'namus' cinayeti gördüğünü söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü, bekaret testini 'fiziksel, psikolojik ve sosyal refahı için zararlı olan hem acil hem de uzun vadeli sonuçlarla ilişkili' diyerek bir insan hakları ihlali olarak görüyor.