'Kolera günlerinde aşk’ ya da bir çeviri felaketi!

“Kolera günlerinde aşk”, bırakılmış bir sevgilinin, yeniyetmelik yıllarından başlayarak yaşlılığın alacakaranlığına dek süren yarım yüzyıllık aşkının öyküsü. "Marquez"in, ustalığı, bu öyküyü bir destana dönüştürüyor: aşkın, deli-akıllı, yabanıl-evcil, tensel, romantik tüm biçimlerinin pastoral bir şiirin büyüsüne büründüğü bir destan.

Editör: Misafir Kullanıcı | 23 Nisan 2024 Salı 10:17 - Güncelleme: 23 Nisan 2024 Salı 15:18

“Kolera günlerinde aşk”, bırakılmış bir sevgilinin, yeniyetmelik yıllarından başlayarak yaşlılığın alacakaranlığına dek süren yarım yüzyıllık aşkının öyküsü. "Marquez"in, ustalığı, bu öyküyü bir destana dönüştürüyor: aşkın, deli-akıllı, yabanıl-evcil, tensel, romantik tüm biçimlerinin pastoral bir şiirin büyüsüne büründüğü bir destan. On dokuzuncu yüzyılın yirminci yüzyıla dönüştüğü bir zaman dilimini kapsayan bu bitmeyen aşkın gerisinde, çağdaşlaşma çabası içindeki bir toplumun çeşitli yönlerini, özellikle taşra kentsoyluluğunun saçmalıklarını ince bir alayla eleştiriyor yazar. Roman boyunca, aşk acılarının lirik rüzgarlarının esintileri arasında, Marquez'in, insancıl mizahı, sürekli olarak duyuruyor kendini. Bu nitelikleriyle, "Koler Günlerinde aşk", Marquez'in başyapıtı sayılan "Yüzyıllık Yalnızlık"ın yanında tartışılmaz bir biçimde yerini alıyor.”

Kitabın arka kapağındaki tanıtım bölümünde aynen bunlar yazıyor. Ve benim gibi Marquez seven biriyseniz, önce uçuşa hazır hale gelebilmek için kemerlerinizi bağlıyorsunuz ve büyük bir heyecanla çeviriyorsunuz sayfaları… Ama sayfalar çevrildikçe bu kitabı Marquez yazmış olamaz demeye başlıyorsunuz… 
Üslup tutarsızlıkları nedeniyle roman ağırlaştıkça ağırlaşıyor. “Yüzyıllık Yalnızlık” ı neredeyse bir solukta okumuş biri olarak, şaşırıp kalıyorsunuz…
Sonra anlıyorsunuz ki, bu işte bir gariplik var… Küçük bir araştırmadan sonra çevirmenin İspanyolca bilmediğini –bence hiç Marguez de okumamış-, yani çeviriyi İspanyolca aslından değil, İngilizce çevirisinden çevirdiğini, yani çevirinin çevirisi olduğunu öğreniyorsunuz… 
Paranıza mı, zamanınıza mı, hayal kırıklığınıza mı daha çok üzüleceğinizi bilemiyorsunuz…
Aslında Şadan Karadeniz’in daha önce iki çevirisini okumuştum; “Gülün Adı” ve “Foucault Sarkacı”. İkisi de oldukça başarılıydı. 
Hele “Gülün Adı” çok iyiydi.
Ama “Kolera Günlerinde Aşk” tam bir felaket!!!
Bu konuda kibarlık yapamayacağım için de özrümü dileyeyim…
Son olarak, bir dilekte bulunarak bitirmek istiyorum; bir mucize olsa ve “Kolera Günlerinde Aşk” başka bir çevirmen -ki İnci Kut çevirirse harika olur- tarafından çevrilse ve ben doya doya okusam…
Bu saatten sonra, kitap okuyacak kadar İspanyolca öğrenemeyeceğime göre…??????


Etiketler:

Kolera Aşk Marquez
Dilan Polat Türkiye gerçekleri ile tanıştı

Dilan Polat Türkiye gerçekleri ile tanıştı

Zeynep Demirel'in evlilik yıldönümü zehir oldu

Zeynep Demirel'in evlilik yıldönümü zehir oldu

'Kör Nokta' bu akşam ekran sınavına çıkıyor

'Kör Nokta' bu akşam ekran sınavına çıkıyor

Giray Altınok baba oldu: Oğluna hangi adı verdi?

Giray Altınok baba oldu: Oğluna hangi adı verdi?

Metin Arolat sahnede fenalaşarak hayatını kaybetti

Metin Arolat sahnede fenalaşarak hayatını kaybetti

Ayça Ayşin Turan aşkı Mehmet Aslan'a yaradı

Ayça Ayşin Turan aşkı Mehmet Aslan'a yaradı