İngiliz tarihçi-yazar Justin Marozzi’nin Timurlenk kitabı…
Kafirleri “müslüman yeterince olmadıkları, müslümanları da yeterince dindar olmadıkları” için katleden…
Komutanlarına her savaş öncesinde yaptığı motivasyon konuşmasında, “İnsanoğlu’na bahsedilenin büyük nimet, düşmanını kovalamak ve onu alt ederek, sahip olduğu her şeyi ele geçirmek, karılarını ağlatıp inletmek, atına binmek, kadınlarının bedenlerini gecelik entarisi ve örtüsü niyetine sarmak, gül goncası memelerini seyretmek, öpmek; en az meme başlarındaki kirazlar kadar leziz ve sulu dudaklarını emmektir” diyen…
Fethettiği her yeri yakan, yıkan, yok eden, uçurduğu kellelerden kuleler yaptıran -kule sayısı ikinin altına iç düşmemiştir-…
Ayrıca yok ettiği kentlere kartvizitini bırakır gibi arpa ektiren -seferden geri dönerken, atlarının arpa ihtiyacını bu şekilde karşılıyordu-…
Zamanını ve koşullarını belirlemediği hiç bir savaşa girmeyen, asla savunma yapmayan -Yapmak zorunda bırakıldığında kaçan, Toktamış’la giriştiği mücadelede olduğu gibi-…
Savaş kararı aldığında haremini uzaklara gönderen…
Gürcistan’ı tam 6 kez fetheden -ne kadar tutarsız olduğunun en iyi örneği-…
Şam’ı fethettiğinde Emevi Camii’nin yakınında bulunan Babü’s-Sagir Mezarlığı’ndaki kubbeli ve son derece gösterişli ik mezarın Muaviye ve oğlu Yezid’e ait olduğunu öğrendiğinde çılgına dönen, kentin ileri gelenlerinin kellesini vurdurup, “Ulan bu şerefsizlere saray gibi mezar yaptırmışsınız, hepiniz İslam düşmanısınız” diye köpürdükten sonra derhal türbeleri yıktıran, Muaviye ve Yezid’in mezarlarını elli arşın kazdırıp, kemikleriyle topraklarını Kızıldeniz’e attıran ve binlerce askerini çağırtıp, iki mezar da göl oluncaya kadar işeten…
Yine Şam’ın fethi sırasında İbni Haldun gibi bir alimin korkudan altına kaçırmasına neden olan…
Zekasını bilemek için düzenli olarak satranç oynayan, fakat kibrine yediremediği için bildik satranç yerine büyük satranç oyunu oynayan -bunun tahtası 11’e 10 kareden oluşur, iki deve, iki zürafa, iki bekçi, iki top, bir vezir, bir kaç fazla taş daha ilave edilirdi. Günümüzde dahi en zor oyunlardan biri olarak kabul edilen bu oyun “Timurlenk Satrancı” olarak bilinir-…
Ankara Savaşı’nda yıldırım Beyazıt’ı yenip, darısı ve haremiyle birlikte esir alarak Osmanlı’nın karizmasını çizmekle kalmayıp, Osmanlı’ya en az 50 yıl kaybettiren…
Yıldırım Beyazıt’ın tam 7 yıl uğrattığı halde fethedemediği tapınak Şövalyeleri’nin kontrolündeki Smirna’yı -İzmir- olağanüstü iklim koşullarına rağmen 15 günde -üstelik Yıldırım Beyazıt’a kapattığı kafeste seyrettirerek- alan…
Fransa Kralı VI Charles ile İngiltere Kralı IV Henry’nın yaltaklanmak için sıra beklediği, sınırsız hayal gücüne sahip ve müthiş kurnaz; Timur, Timurlenk, Tamerlane hakkında…
Marozzi, çok ciddi emek vermiş ve kaynakları karşılaştırarak tarafsız bir şekilde kaleme almış Timurlenk-İslam’ın kılıcı, Cihan Fatihi’ni…
Ayrıca çok ilginç şeyler de öğreniyorsunuz kitaptan; örneğin bugün Şam’daki Emevi Camisi’nin Timur tarafından yok edildikten çok sonra, yeniden yapıldığı gibi… Timurlenk’ten en çok müslümanların korktuğu gibi… Timurlenk’in sahabe olayına farklı yaklaşımı gibi…
Ama ben kitabı bitirdiğimde, kendime şu soruyu sordum:
Timurlenk, Yıldırım Beyazıt’la giriştiği sidik yarışında, kışkırtıcalara uymayıp, planladığı gibi Çin’in üzerine gitseydi, bugün dünya nasıl olurdu acaba?