Erdoğan'ın AK Parti Meclis grup toplantısındaki konuşmasından öne çıkan mesajları şöyle: "Seçimlerin ülkemiz genelinde huzurla icra edilmesinden duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Vatandaşlarımız sandığa giderek iradelerini özgürce ortaya koydu. Bölücü örgüt yandaşlarının seçmeni baskı altına almaya dönük teşebbüsleri amacına ulaşamadı."
AK Parti teşkilatları hem kampanya dönemi boyunca hem sandık günü olağanüstü bir mücadeleyle çalıştı. Cumhur İttifakı son seçimlerden alnının akıyla çıkmıştır. Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, omuz omuza beraber mücadele verdiğimiz MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli'ye ve ülkücü kardeşlerimize de teşekkür ediyorum. Bir sandık sınavını daha başarıyla veren ittifakımız Türkiye'nin bekasının teminatı olmayı sürdürecek. Sandıktan çıkan takdir hangi yönde olursa olsun saygındır, makbuldür, başımızın üzerinde yeri vardır. Göreve gelen belediye başkanlarına başarılar diliyorum. Belediye başkanlarımıza destek olmaya devam edeceğiz.
YSK şimdiye kadar 3 ilçe ve 4 belde olmak üzere 7 yerde seçimlerin yenilenmesine karar vermiştir. İnşallah bu yerleşim yerlerinde vatandaşlarımız 2 Haziran Pazar günü bir kez daha sandık başına gidecek, tercihlerini yapacak. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak şimdiden bu seçimlere hazırlanacağız. 31 Mart seçim sonuçları birçok zaviyeden kapsamlı değerlendirmeyi hak ediyor. İlk göze çarpan özelliği, katılım seviyesinin maalesef düşüklüğüdür. Son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçti.
Geçersiz oylar da eklendiğinde yaklaşık 16 milyonun seçmenin iradesi sandığa yansımadı. Katılım oranının düşüklüğü partimizin oylarını da olumsuz etkiledi. 10 ay önceki seçimlerde bize ve ittifakımıza büyük teveccüh gösteren insanlarımızın önemli kısmı sandığa gitmekten imtina ettiğini görüyoruz. 31 Mart seçimleri yüzde 40,5 oy oranıyla Cumhur İttifakı'nın üstünlüğüyle sonuçlanmıştır.
Hatay'a özel bir parantez açmak durumundayız. Hatay 6 Şubat depremlerinden beri en çok örselenen şehrimiz oldu. Hatay'la aramızı bozmak için çok uğraştılar, pek çok iftira attılar. Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar. Hatay kendi üzerinden oynanan kirli oyunlara tavrını çok net ortaya koydu. Cumhur İttifakı'na ve AK Parti'ye duydukları güven dolayısıyla Hatay'ımıza ve Hataylı vatandaşlara özellikle teşekkür ediyorum. Ancak ana muhalefet partisinin Hatay'ın iradesini gasbetme girişimleri son dakikaya kadar devam etti. YSK bu hezeyanlara karşı son noktayı koydu.
Milletimiz bize sadece şehirlerini yönetme değil, aynı zamanda pek çok yerde kendi adına başkalarını denetleme görevini de tevdi etti. Milletimizin belediye meclislerinde biz denetim yetkisi verdiği illerimizde bu görevimizi en güzel şehirde yerine getireceğiz. Şehirlerimizin kaynaklarının terör örgütlerine, reklam ajanslarına değil, orada yaşayan insanlarımıza harcanmasını temin için gereken her şeyi yapacağız. Bölücü terör örgütünün şehirlerimize ve vatandaşlarımıza tekrar musallat olmasına kesinlikle fırsat vermeyeceğiz.
Bunun bir yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar, farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. Sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar! Birileri kendilerine göre yerel iktidar-merkezi iktidar diye Türkiye'de ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor. 81 ilimizde tek bir iktidar vardır, o da 14-28 Mayıs seçimlerinde milletin yönetme vazifesi verdiği cumhurbaşkanı ve kabinesidir. Muhalefet gibi, rakamları eğip bükerek, kırk dereden su getirerek analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız gerekiyor. Hiçbir komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak milletimize karşı görevimizdir.
Milletimiz bizden kapsamlı, samimi ve cesur bir özeleştiri yapmamızı istemiştir. Karşımızdaki tablo nettir. AK Parti olarak bu tablonun çok iyi farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş acı ederken bu mesajların gereğini de mutlaka yerine getireceğiz. Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştirecek, daha da güçlenmiş bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Aslımıza, köklerimize, milletimize, bizi var eden ilkelerimize çok daha sıkı sarılacağız.
AK Parti’yi değerlendirirken nerede geldiğini ve hangi istikamete ilerlediğini bir an olsun aklımızdan çıkarmayacağız. Biz partilerden bir parti değiliz. Biz bugünlere bir anda gelmedik. Bu hareketin bu partinin temelinde ismi bilinen ya da bilinmeyen yüzlerce binlerce kahramanın alın teri var. Bu geldiğimiz noktaya düşe kalka geldik. Hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik sabrımızı kaybetmedik asla ve asla umudumuzu kaybetmedik. İman varsa imkan vardır dedik Allah büyüktür dedik her seferinde düştüğümüz yerde doğrulduk kalktık ve yolumuza devam ettik. Seçim sonuçları üzerinden bir taraf sevinç çığlıkları atıyor, bir taraf karamsar bir tablo çiziyor, teşkilatlarımızın moralini bozmaya yönelik kampanya yürütüyor. Bunlar AK Parti'nin nasıl bir parti olduğunu anlammışlar. Bu hareketin kökleri çok derin, ufku çok geniş, bunu kavrayamamışlar. Beyler bayanlar şunu herkes görsün ve bilsin biz bitti demeden hiçbir şey bitmez ve bitmeyecektir. Eksikleri, arızaları gider, tekrar yola koyuluruz. Kimse farklı hevesler peşinde koşmasın, biz buradayız.
Bu seçim sonuçlarını kullanarak AK Parti’nin dengelerini bozmaya kalkanları da gayet iyi biliyoruz. Medyadan, sosyal medyadan, televizyon ekranlarından AK Parti’ye ayar vermeye kalkanlara asla rıza göstermeyiz. Partimizin ilgili kurulları her türlü detayı değerlendiriyor. Buradan muhalefete de ekmek çıkmaz. Bugünden itibaren hep birlikte halkın içine gireceğiz, umudumuz tam bir biçimde milletimize hizmeti sürdüreceğiz. Bu harekette şımarıklık olmaz, milletin değerlerinden, gündeminden kopma asla olmaz. Bu harekette yeise yer yoktur. Bu hareket korkakların omuzlayacağı bir hareket değildir. Sandıktan çıkan sonuçlar ışığında gerekli adımları atmaya başlıyoruz.
Milletimizin bizden isteklerini çok iyi biliyoruz. Artık önümüzde seçim olmayan 4 yıl boyunca enflasyonla mücadelemizi zaferle sonuçlandıracağız. Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde geri adım atmayarak haklarımızın peşinde koşacağız.
"İsrail şimdiden insanlık tarihine utançla yazılmış bir katliam yürütüyor. Seçim sürecinde de sonrasında da birtakım merkezlerden şahsıma ve partimize yönelik bazı insafsız ithamlarda bulunuldu. Bu alçak iftiraların bazı çevrelerde karşılık bulduğunu hatta bize karşı kullanıldığını da gördük. Birileri yalan olduğunu bal gibi bildikleri iddialar üzerinden bizi, partimiiz, hükümetimizi, Türkiye Cumhuriyeti'ni töhmet altında bıraktı. Bazı sözde partiler bizim tavrımızı bildiği halde bizi eleştiri yağmuruna tuttular. Bunu söylemek istemezdim, gerek duymazdım ama mecbur kaldım: Hiç kimse şahsımın ve kadronun Filistin konusundaki tavrını sorgulayacak kalibrede değildir. Bizim hayatımız Filistin mücadelesiyle geçti. Milli Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuvayımilliye ne ise Hamas da işte aynen odur. Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız."
