Sunak halihazırda Gazze'de öldürülen yedi yardım çalışanıyla ilgili farklı partilerin baskısı altında. Sunak, Salı günü yaptığı açıklamada, İngiltere'nin "çok dikkatli" bir silah ihracat ruhsatı sağlama sisteminin olduğunu söyledi.
600'den fazla avukat, akademisyen ve emekli üst düzey yargıcın imzaladığı 17 sayfalık mektupta, aksi halde "Soykırım Sözleşmesi'nin potansiyel ihlalleri de dahil olmak üzere uluslararası hukukun ağır ihlallerinde suç ortaklığından kaçınmak" için İngiltere'nin "ciddi adımlar" atması gerektiği belirtiliyor.
Mektupta, Uluslararası Adalet Divanı'nın Ocak ayında verdiği geçici kararda vurgulanan Gazze'deki "olası soykırım riski" ve son dönemde daha da kötüleşen insani durum göz önüne alındığında, İsrail'e silah satışının hükümetin uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerinin "önemli ölçüde gerisinde kaldığı" belirtiliyor.
Mektubu imzalayan eski Yüksek Mahkeme yargıcı Jonathan Sumption, BM'nin en yüksek mahkemesi Uluslararası Adalet Divanı'nın geçici kararının, İngiltere politikası üzerinde etkisi olması gerektiğini belirterek "soykırımı önlemek için elinizden geleni yapmalısınız" dedi.
BBC'ye konuşan eski yargıç, "savaşla ilgili uluslararası hukuk" gereği, ülkelerin kışkırtılmış veya saldırıya uğramış olsalar bile istedikleri gibi hareket edemeyeceklerini söyledi.
"Bu, masum sivilleri ve çocukları ayrım gözetmeksizin katledebileceğiniz anlamına gelmez. Bu, yardım konvoylarına saldırabileceğiniz, yardım çalışanlarının vizelerini geri çekebileceğiniz anlamına gelmez. Bu, iki hafta boyunca hastaneleri dümdüz edebileceğiniz anlamına gelmez."
"İnsanların kendilerini savunmak için bile yapabileceklerinin sınırları var."
Mektupta hükümetin uluslararası hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmek için atması gereken diğer adımlar arasında şunlar yer alıyor:
• BM'nin Filistinli mültecilere yönelik ajansı UNRWA'ya finansmanın yeniden sağlanması
• "Filistinlilere karşı soykırımı teşvik eden açıklamalar yapan kişi ve kuruluşlara" yaptırım uygulanması
• İsrail ile devam eden diplomatik ve "geliştirilmiş ticaret anlaşması" müzakerelerinin askıya alınması
• İngiltere'nin mevcut ticaret anlaşmasının askıya alınması için inceleme başlatılması ve İsrail'e "yaptırım uygulanmasının değerlendirilmesi"
John Chapman, James Kirby ve James Henderson güvenlik danışmanları olarak çalışıyordu.
SUNAK ZAMAN KAZANMAYA ÇALIŞIYOR
İngiltere'nin ihracat ruhsatlarını iptal etmesi çağrıları, üçü İngiliz vatandaşı yedi yardım görevlisinin Pazartesi günü Gazze'de İsrail hava saldırısında öldürülmesinin ardından yoğunlaştı.
Saldırıda Avustralyalı, Filistinli, Amerikalı-Kanadalı ve Polonyalı kişiler de öldürüldü. Ekipleri 100 tonluk gıda yardımı yapmıştı.
Olayı İngiliz Sun gazetesine değerlendiren Sunak, bağımsız bir inceleme başlatılması için çağrıda bulundu ancak silah satışlarının durdurulması gerektiğini söylemedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıyı kasıtsız ve "trajik" olarak nitelendirdi ve bağımsız bir soruşturma sözü verdi. Netanyahu soykırım iddialarını "tamamen asılsız" diyerek reddediyor.
Silah Ticaretine Karşı Kampanya (CAAT) grubuna göre 2008'den bu yana İngiltere'nin İsrail'e sağladığı silah ihracatı ruhsatlarının değeri 574 milyon sterlini geçti.
İngiltere Ticaret Bakanı Greg Hands, daha önce yaptığı açıklamada 2022 yılında bu sayının 42 milyon sterlin olduğunu ve İsrail'in yıllık askeri ihracatının yüzde 0,02'sini oluşturduğunu söylemişti.
Silah ihracatı ruhsatları Ticaret Bakanlığı tarafından sağlanıyor ancak silahların uluslararası insani hukuka aykırı kullanılması riski görüldüğü takdirde verilmiyor.
İŞÇİ PARTİSİ'NDEN FARKLI TAVIR
İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi ticaretin durdurulması için çağrıda bulunmadı ancak hükümetten İsrail'in uluslararası hukuka aykırı davranıp davranmadığı konusunda bir yasal tavsiye yayımlamasını istedi.
Partinin gölge Dışişleri Bakanı David Lammy, satışların durdurulmasının "emsali" olduğunu söyledi. İngiltere'de eski başbakanlar Margaret Thatcher 1982'de ve Tony Blair 2002'de bu adımı atmıştı.
İktidardaki Muhafazakar Parti'de bazı milletvekilleri ticareti eleştirirken eski İçişleri Bakanı Suella Braverman gibi bazıları da yasaklanmasına karşı çıkıyor.
"İsrail'e yanında durmayı borçluyuz" diyen Braverman, BBC'ye verdiği demeçte, "Bölgedeki en yakın müttefikimize arkamızı dönersek trajik bir ayıp olur" ifadelerini kullandı.
7 Ekim'de 1,200 kişinin öldüğü ve 253'ünün rehin alındığı Hamas saldırılarından sonra İsrail'in Gazze'ye savaş açmasının ardından, Gazze'de 33 bine yakın kişi öldürüldü.