Bir Google sözcüsü yaptığı açıklamada "Diğer çalışanların çalışmalarını fiziksel olarak engellemek ve tesislerimize erişimlerine izin vermemek, politikalarımızın açık bir ihlalidir ve tamamen kabul edilemez bir davranıştır." dedi.
İşten çıkarmalar, Kaliforniya ve New York'ta oturma eylemi yapan dokuz çalışanın salı günü geç saatlerde polis tarafından gözaltına alınması ve işten çıkarılması ile başladı.
Ardından, Google Cloud CEO'su Thomas Kurian'ın Sunnyvale'deki ofisinde ve şirketin New York'taki bir ofisinde oturma eylemi düzenleyen on dokuz kişi daha işten çıkarıldı.
Şirket geçtiğimiz ay New York'taki bir İsrail teknoloji konferansını aksatan bir başka çalışanını da işten çıkarmıştı.
“MÜSAMAHA GÖSTERMEYECEĞİZ”
Son gelişme, şirket yöneticileri ile İsrail hükümetine teknoloji sağlanmasına karşı çıkan aktivist çalışanlar arasında uzun süredir devam eden gerilimi daha da tırmandırdı.
Google'ın küresel güvenlikten sorumlu başkanı Chris Rackow çarşamba günü tüm çalışanlara gönderdiği bir notta "Bu tür davranışların işyerimizde yeri yoktur ve buna müsamaha göstermeyeceğiz." dedi.
Şirketin gerekirse daha fazla önlem alacağı uyarısında bulunan Rackow "Çalışanlarımızın ezici çoğunluğu doğru olanı yapıyor. Politikalarımızı ihlal eden davranışları görmezden geleceğimizi düşünen az sayıdaki kişiden biriyseniz, bir kez daha düşünün. Şirket olarak bu konuyu son derece ciddiye alıyoruz ve yıkıcı davranışlara karşı fesih dahil olmak üzere harekete geçmek için uzun süredir devam eden politikalarımızı uygulamaya devam edeceğiz." diye ekledi.
“İŞTEN ÇIKARMALAR MİSİLLEMEDİR”
Oturma eylemlerini organize eden No Tech For Apartheid (Apartheid İçin Teknoloji Yok) adlı gruba bağlı Google çalışanları yaptıkları açıklamada işten çıkarmaların "aleni bir misilleme eylemi" olduğunu belirtti.
"Nimbus Projesi'ne karşı örgütlendiğimiz üç yıl boyunca, endişelerimiz hakkında tek bir yöneticiden bile haber alamadık," diyen çalışanlar "Google çalışanları, çalışma şart ve koşullarımızı barışçıl bir şekilde protesto etme hakkına sahiptir. Bu işten çıkarmalar açıkça misillemedir." ifadesiyle tepkilerini dile getirdi.
2021'de duyurulan Nimbus sözleşmesi, çeşitli İsrail devlet bakanlıklarına bulut yazılımı tedarik etmek üzerine düzenlendi. Google, Nimbus'un "silah veya istihbarat servisleriyle ilgili son derece hassas, gizli veya askeri iş yüklerine yönelik olmadığını" belirtiyor.
Ancak şirket çalışanları anlaşmanın İsrail güvenlik birimlerine Gazze ve Batı Şeria'daki Filistinlilerin öldürülmesine ya da zarar görmesine katkıda bulunabilecek ileri teknoloji sağladığını iddia ediyor.
The Intercept ve Time gibi bazı medya kuruluşları Nimbus Projesi'nin İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından dinlenebilecek hizmetler sağladığını bildiriyor.
Protestocu çalışanlar "şirket Nimbus Projesi'nden vazgeçene kadar" protestolara devam edeceklerini bildirdi.
Google çalışanları 2018 yılında şirketin ABD Savunma Bakanlığı ile yaptığı bir anlaşmayı sona erdirmesini sağlamıştı. Project Maven adı verilen bu proje, ordunun insansız hava aracı videolarını analiz etmesine yardımcı olmayı amaçlıyordu.